NARİN CİNAYETİN

Türkiye on dokuz gündür Diyarbakır’da işlenen Narin cinayetini konuşuyor ve bağımsız davranan medyanın bu cinayetin üzerinde durması nedeniyle Türkiye gündeminde kalmaya devam edecektir.

On dokuz gündür cinayetin çözülememesi ve yürütülen soruşturmada yapılan hatalar, cinayetin sır perdesini hâlâ aydınlatamadı. Bu cinayetin üzerine gidilmesi, dosyanın kapatılmasına müsaade edilmemelidir.

Türkiye’de kadın cinayetleri, çocuk istismarı ve cinayetlerinde artış meydana gelmekte ve bunun en büyük etkisi daha önce işlenen böyle cinayetlerin kapatılmasıdır.

Özellikle bu cinayette siyasilerin devreye girmemesi ve bu olayın altında yatan gerçekleri dış güçler vb. diyerek saptırmak, gerçekleri örtmez. Karşımızda organize bir cinayetle sekiz yaşında öldürülmüş bir kız çocuğu var. Bu açıklamaları yapanlar bunları göz önüne alıyor mu? Bu cinayeti kimler organize ettiyse, kim olursa olsun üzerine gidilmelidir.

Türkiye acilen İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamalıdır. İstanbul Sözleşmesi’nin maddelerini okumadan, bilmeden eleştirenler bu cinayetlerin önünü açmakta ve bunları yapanlara sadece göstermelik cezalar verilmektedir.

Türkiye’de ekonomik krizle birlikte psikolojik ve sosyolojik olaylar artmaktadır. Ekonomi bu işin bir ayağıdır, aynı zamanda hukuk işlevini yerine getirmediği için şiddet saçmalığa bulaşmaktadır.

Narin cinayetini takip edip, unutturmamak gerekir. Bu cinayetin tam olarak aydınlatılması gerek.

BELEDİYELER

EKONOMİ