HASAN EKİCİ’DEN KURBANLIK ÇIKIŞI YETİŞTİRİCİ DE TÜKETİCİ DE İSYANDA

Kurban bayramına sayılı günler kala, yüksek fiyatlar nedeniyle besicinin hayvanlarını satmakta vatandaşın ise kurbanlık almakta zorlandığını ifade eden Gelecek Partisi Konya Milletvekili Hasan Ekici, “55-60 kg bir büyükbaş hissesi geçen yıl 16-20 bin liraya satılırken, bu yıl bu fiyat 32 ila 40 bin liraya yükseldi.  Bir dananın fiyatı ise 50-120 bin lira bandından 100 ila 240 bin lira bandına fırladı. Yetiştirici de tüketici de herkes isyanda!” dedi.

HASAN EKİCİ’DEN KURBANLIK ÇIKIŞI YETİŞTİRİCİ DE TÜKETİCİ DE İSYANDA

Gelecek Partisi Konya Milletvekili Hasan Ekici, besicilerin ve kurbanlık almakta zorlanan vatandaşların sorunlarını meclis gündemine taşıdı. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte Ankara’nın Elmadağ ilçesinde besi çiftliklerine yaptıkları ziyaretleri anımsatan Ekici, hm üreticinin hem de tüketicinin isyanda olduğunu kaydetti.

“YANLIŞ ET İTHALATI SORUNLARIN ÜZERİNE TUZ  BİBER EKTİ”

“Besiciyi de, süt üreticisini de, emekliyi, çalışanı, vatandaşı da isyan ettiren iklimin son yılların kötü ekonomi politikaları olduğunu hepimiz bilmekteyiz” diyen Hasan Ekici, “Kurban bayramı yaklaşırken ortalığı yangın yerine çeviren şartlar, maalesef tüm sözde müdahalelere, “çözüm” gibi sunulan yanlış ithalat politikalarına rağmen içler acısı. Genel tablo şu; Enflasyonist ortamda mazot, yem gibi üretim girdilerinin fiyatları hızla yükselmiş durumda. Soğuk süt fiyat artışları üretim maliyet artışlarının gerisinde kaldı.  Et fiyatlarının istikrarsızlığı ve yanlış et ithalatı politikaları bu sorunların üzerine tuz biber ekti” şeklinde konuştu.

“VATANDAŞLARIN UCUZ ETE VE SÜTE ULAŞMASI GİTTİKÇE İMKÂNSIZLAŞIYOR”

Kesime gönderilen inek sayısının her geçen gün hızla arttığına dikkati çeken Ekici, şöyle konuştu:

“ Hayvanımın yarısını kesime gönderiyorum ki, diğer yarısını kurtarabileyim’ diyen besici isyanda. Et ve süt sektörünün istikrarsızlığı ve sürdürebilirliğinin kalmaması nedeniyle hayvancılığı terk eden çiftçi sayısı hızla artmakta.  Üretimden nihai tüketime kadar et ve süt piyasasındaki eksik rekabet şartları ve devletin piyasayı düzenleme ve denetlemesindeki yetersizliğinden vatandaşların ucuz ete ve süte ulaşması gittikçe imkansızlaşmakta. Et ve süt işletmelerinin gelir gider finansman dengelerinin bozulması nedeniyle borçlanma ihtiyaçları hızla artmakta. Buna karşın kredi faizleri de hem yükselmekte, hem de vade süreleri kısalmakta.”

“YETİŞTİRİCİ DE TÜKETİCİ DE HERKES İSYANDA!”

Kurban bayramına sayılı günler kala, besicinin hayvanlarını satmakta vatandaşın ise kurbanlık almakta zorlandığını ifade eden Hasan Ekici, “55-60 kg bir büyükbaş hissesi geçen yıl 16-20 bin liraya satılırken, bu yıl bu fiyat 32 ila 40 bin liraya yükseldi.  Bir dananın fiyatı ise 50-120 bin lira bandından 100 ila 240 bin lira bandına fırladı. Yetiştirici de tüketici de herkes isyanda! Yetiştiriciler kira, yem ve nakliye giderlerinden bezmiş halde. İstanbul’da geçen yıl 30-40 bin lira olan pazaryeri kirası bu yıl 100 bin lira. Yem fiyatları ise torba başına 250-300 lira bandından 600 liraya yükseldi. Akaryakıt zamlarıyla birlikte nakliye giderleri de yaklaşık yüzde yüz zamlandı. Düşünün ki Niğde’den İstanbul’a giden bir kamyonun maliyeti yaklaşık 75 bin lira oldu.

“NEDEN KÜÇÜK ÜRETİCİNİN ZARAR ETMESİNE GÖZ YUMULDU?”

Türkiye’de geçtiğimiz gün yapılan hayvan ithalatına da tepki gösteren Gelecek Partisi Konya Milletvekili Hasan Ekici, şunları söyledi:

“Geçtiğimiz günlerde Mersin’e Brezilya ve Uruguay'dan gelen iki gemi ile toplam 43 bin baş canlı sığır ithal edilmiş. Et ve Süt Kurumu yetkililerinin açıklamalarına bakılırsa küçük üretici bundan memnun imiş. Zira daha önce büyük firmalar hayvan getirip küçüklere pahalıya satıyormuş. ‘Biz daha uygun fiyata satıyoruz’ diyorlar. Böylelikle küçüklerin piyasada kalmasını ve üretime devam etmelerini sağlıyorlarmış. Özrü kabahatinden beter bir açıklama. İçinde itiraf da var. Acaba kimmiş bu büyükler? Neden devlet tarafından bugüne dek semirilmişler? Neden küçük üreticinin zarar etmesine göz yumulmuş? Var mı bunların cevabı! Tabii ki yok. Zaten bizim gezdiğimiz bölgelerde de üretici bunlardan muzdarip. Bir hayvanın besisine, yemine, şuyuna buyuna yapılan masrafın kafa kafaya geldiğini, kar edemediklerini, borçla döndüklerini, kredi faizlerinin de artırılıp kısa vadelere çekildiğinden muzdaripler.” 

“HAYVANCILIK CENNETİ BİR ÜLKEYİ NE HALE GETİRDİNİZ”

 

Son olarak Et ve Süt Kurumu’nun hayvan ithalatına ilişkin açıklamalarını da sert bir dille eleştiren Hasan Ekici, sözlerini şöyle noktaladı:

Et ve Süt Kurumu şöyle açıklıyor yıllardır iç üretimi baltalayan yanlış ithalat politikasının amacını. Diyorlar ki; ‘Biz yaptığımız anlaşma çerçevesinde Güney Amerika’dan hayvanları getirmeye başladık ve piyasada et fiyatları düşmeye başladı. Tabii fiyatlar düşünce de sıkıntı oluyor. Üretici zarar ediyor. Bu nedenle fiyatların da çok düşmesini istemiyoruz. Ama gerekli bağlantıları yaptık ve sözleşmeyi de iptal edemiyoruz. Bir dengede götürmemiz gerekiyor.’ Yahu böyle bir sarmalla sürdürülebilir bir politika üretilebilir mi? Stratejik planlamalar yapmadan, hangi dengelerle birilerinin semirilmesini ama küçük üreticinin yok olmasını, yerli üretimin baltalanmasını engelleyebilirsiniz! Yetkililerin bahsettiği bu dengeleri sağlayanlar kim? Gerçekten çok merak ediyoruz! Hayvan üretiminde cennetlik bir ülkeyi ne hale getirdiniz? Üstelik bu ithalat politikaları başladığında ekonomik kriz falan da yoktu. Otlakları azaltan, çiftçiyi besiciyi üretime küstüren, besiciyi kredi borçlarına boğan siyasetleri üreten, hayvan sayımızı dünden daha beter edenler kimler? Peki burada o dengeleri nasıl koruyacaksınız? Kur Korumalı Mevduat’a vergisiz trilyonlar akıtan, şirketlere trilyonlarca vergi muafiyetleri tanıyan, büyük firmalara kiraları öteleyen, faiz ödemelerini 2017’den bu yana 10 katına çıkaran bu iktidar, maalesef çiftçiye, besiciye gelince biçare rolüne soyunmakta!”

İSTANBUL (UHA) - SEZGİN AKKOYUN

BELEDİYELER

EKONOMİ