SÖMÜRGE DEVLETLERİ: ALMANYA SÖMÜRGECİLİĞİ

İnsanlık tarihinde derin izler bırakan sömürgecilik, Batı uygarlığının bir ürünü olarak ortaya çıkar. Teknik, bilimsel ve siyasi gelişmeler güçlü devlet yapılarını doğurmuş, bu güç yeni yollar ve yeni enerji merkezleri aramaya yöneltmiştir. Sömürgeliğin acımasız katliamlarına ve özgürlüğü elinden alınan bedenlerin feryadına tarih şahittir. Avrupa medeniyeti; dökülen kanlarla, akıtılan gözyaşıyla ve verilen alın teri ile yükselmiştir. Sömürge devletlerinden, Almanya sömürgeciliği özel dosyası detaylarda.

SÖMÜRGE DEVLETLERİ: ALMANYA SÖMÜRGECİLİĞİ

1871 yılında ulusal birliğini kuran Almanya, diğer sömürgeci ülkeler gibi, gelişen sanayisi için ham madde ve pazara ihtiyaç duydu. Bu nedenle ulusal birliğinin tamamlanmasından sonra sömürgecilik için pek çok lobi grubu oluşturuldu. Ardından 1882 yılında “Alman Sömürge Birimi” kuruldu. Almanya Başbakanı Bismarck, sömürgecilik faaliyetleri için hazırlık olmak üzere 1883-1884 yıllarında Afrika’da Gine Körfezi’ne bir kruvazör gönderdi ve Kamerun kıyı şeridinde araştırmalar yaptırdı. Bazı Alman tüccarlar da çok önceden Namibya bölgesine gelmişti. Hatta bu tüccarlardan Lüderitz, 1883 yılında buranın yerli halkı olan Bantularla bir antlaşma yaparak bunların üzerinde bir çeşit imtiyaz tesis etmişti. Afrika’nın paylaşılması gündemiyle 1884 yapılan “Berlin Konferansı”nda Avrupa’nın sömürgeci güçleri özellikle Afrika’nın fiilî olarak işgali ve sömürgeleştirilmesinin meşruiyetini kabul ettiler.

Almanya imtiyaz şirketlerini Togo, Kamerun, Güney Batı Afrika (Namibya) ve Tanzanya’ya gönderdi. Almanya’nın Afrika kıtasındaki sömürgecilik faaliyetleri de Güney Batı Afrika, Batı Afrika ve Doğu Afrika olmak üzere üç bölgede yoğunlaştı. Afrika’da Alman sömürge faaliyetlerini yürütmek üzere Alman “Güney-Batı Afrika Şirketi” kuruldu ve 1890’lı yıllara kadar idarî kontrolü üstlendiler.

Almanya, sömürgelerindeki acımasız uygulamaları yüzünden kötü bir şöhrete sahipti. Mesela Güney Batı Afrika’da 1904 yılındaki isyan acımasız şekilde bastırılmış, yaklaşık 5 bin kişi öldürülmüş, Almanlar kurbanlarını sadece kurşunla değil, aynı zamanda binlercesini de su kuyularını zehirlemek, zorla çalışma kamplarında tutmak, kurbanları üzerinde tıbbî deneyler ve araştırmalar yapmak suretiyle de öldürmüştü.  

1. Dünya Savaşı’nda Almanya’nın yenilmesi üzerine Namibya, İngiltere tarafından ilhak edildi. 1884 yılından sonra Almanya, Gine Körfezi’nin sahil şeridini ve Kamerun topraklarını da ilhak ederek sömürge sahasını genişletti. Batı Afrika’da bulunan Togo sahasını kendi nüfuz bölgesi olarak ilan etti. 1. Dünya Savaşı’nda Almanya’nın yenilmesi üzerine Batı Afrika’da bulunan Alman sömürgelerinden Togo, Fransa’ya verildi. Kamerun ise Fransız Kamerun’u ve İngiliz Kamerun’u olarak iki kısma ayrılarak sömürgeci güçler tarafından paylaşıldı. Almanya, Doğu Afrika’da ise bugünkü Tanzanya topraklarını 1885’te ilhak etti. Böylece Zengibar Sultanlığı ve Tanzanya kıyılarını ele geçirerek “Doğu Alman Afrika’sı” adı verilen Alman sömürgesi kuruldu. Aynı tarihte Tanzanya’da Alman “Doğu Afrika Şirketi” faaliyete başladı. Güney Batı Afrika’da olduğu gibi Doğu Afrika’da da Alman sömürgeciliğine karşı 1889, 1893 ve 1907 yıllarında başarısız ayaklanmalar oldu.

Almanya, Afrika sömürgelerindeki ayaklanmaları şiddetle bastırıp ekonomik ve askerî hâkimiyeti sağladıktan sonra kendi idarî yapısını tesis edebildi. Almanya’nın, sömürgelerinde doğrudan veya dolaylı olarak icra ettiği idare şekli sömürgeden sömürgeye bazı farklılıklar da gösterebiliyordu.

Almanya, sömürgelerinde misyoner derneklerini yoğun olarak teşvik etti. Almanya bir yandan da Pasifik’te sömürgecilik faaliyetlerini sürdürdü. Yeni Gine’nin kuzeydoğusu, Bismarck Takımadası ve Solomon Adaları’nın bir kısmı 1899 yılında resmen Alman idaresine bağlandı. Pasifik’teki diğer pek çok ada da Almanya’nın Yeni Gine sömürgesine katıldı. 1914 yılında Avustralya’nın yerel kuvvetleri Alman Yeni Ginesi’ni işgal etti. Almanya’nın bu sömürgesi Birleşmiş Milletler tarafından Avustralya mandasına verilene kadar askerî bir idare ile yönetildi.

1895 yılında “Shimonoseki Antlaşması”yla Çin, Avrupa sömürgecilerine tanıdığı tüm imtiyazları Japonya’ya da verdi. Ayrıca çok ağır bir tazminat ödemeyi kabul etti. Bu gelişme üzerine Rus ve Fransız bankaları çok yüksek faizlerle tazminatın ödenebilmesi için Çin’e borç para verdiler. İngiltere ve Almanya da zorla borç para vererek sözde yardımlarını kabul ettirdiler. Bu borç para ve faizler, gümrük vergileri, tuz tekeli geliri ve Mavi Nehir vadisinden alınan vergilerin alacaklılara aktarılması suretiyle ödenecekti. Artık Çin kendini savunacak durumda değildi. Bu hengâmede Almanya da bir imtiyaz alabilmek için Tsing-tao şehrini topa tutarak işgal etti. Ardından da Fransa, İngiltere, Rusya ve Amerika sömürgecilik faaliyetlerine ve işgallerine hız verdiler. Başta Almanya olmak üzere bu sömürgeci güçlerin Çin’deki yağma faaliyetleri yüzünden yabancı düşmanlığı hızla yayıldı. 1900 yılında sömürgeci hükûmetlere karşı başlayan isyan pek çok masum Avrupalının da ölümüyle sonuçlandı. Sömürgeciler de ayaklanmayı bastırmak için daha şiddetli ve acı verici politikalar izlediler.

1. Dünya Savaşı başlayınca Afrika sömürge halklarından Almanya’nın menfaatlerini savunmak ve çeşitli cephelerde savaşmak üzere asker toplandı. Japonya da Ağustos 1914’te Pasifik’te üstünlük sağlamak için Almanya’ya karşı savaşa girdi. Japon birlikleri Almanya’nın kontrolünde olan Çin’in Jiaozhou bölgesini işgal etti. Japonya ve Çin arasında 25 Mayıs 1914’te yapılan antlaşmayla resmî olarak Almanya’nın Qingdao’daki hissesi Japonya’ya verildi.

Bismarck’ın tesis ettiği Almanya, 1. Dünya Savaşı’nı kaybetmesi üzerine mevcut topraklarının bir kısmını komşularına ve tüm sömürgelerini rakiplerine devretmek zorunda kaldı. Almanya’nın Doğu Afrika’daki sömürgesi Tanzanya, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere ve Belçika arasında paylaşıldı.

UHA Haber Merkezi - ÖZKAN KARACA

BELEDİYELER

EKONOMİ