AMERİKAN RÜYASININ KAPISI HOLLYWOOD

Sinema, yaşanılan anı tarih haline getirme ve toplumsal belleği güçlendirmede en önemli araçlardan biri haline gelmiştir. Sinema ortak iletişim alanı sağlamakta ve tüm sanatları kendisinde toplamaktadır. Ne var ki, sinemanın ekranlara yansıyan parlak ışığının ardında gizlenen karanlık yönünü de var. Amerikan sinemasına ışık tutan, hakikatlerin perdesini aralayan özel dosya haberin detaylarında.

AMERİKAN RÜYASININ KAPISI HOLLYWOOD

Hollywood kelimesi ikiye bölündüğünde kelime manası; "holly" çoban püskülü, "wood" ise odun, ağaç, orman, tahta ve koru gibi anlamları ifade eder. Hollywood ismi, Amerika'nın Kaliforniya Eyaleti'ndeki Los Angeles şehrinin bir semtinin adıdır. Adı adeta "Amerikan rüyası" ile özdeşleşen bu sihirli kelimenin kapağını açar, içine bakarsanız bir "kıyım makinesi" görürsünüz. Her yıl yüz binlerce; Amerikalı, Güney Amerikalı, Avrupalı velhasıl dünyanın dört bir köşesinden genç kızlar ve erkekler burada şanslarını denemek için akın ederler. Ancak çoğu; seks pazarının pençesine, uyuşturucu bataklığına ve psikolojik sorunların girdabına kapılarak yok olup giderler. Kalan küçük insan bakiyesi ise, şöhret basamaklarını tırmanmaya başlar ve yeşil dolar havuzunun içine düşerler.

Madonna'nın kaçmak isteyip de kurtulamadığı, nihayetinde hafızasını kaybettiği Hollywood filmleri günümüzde Wall Street ve neoliberal küreselleşmenin hizmetinde politik, kültürel, ekonomik ve askeri büyü sanatının muhteşem örnekleri olmaktadır.

Hollywood filmlerinde mutlaka Amerikan bayrağına ve kiliseye yer vardır. Bu filmler önce gözlerimizi kendine çeker, sonra kalbinizin odasından beyninize doğru bir yürüyüşe çıkarak bilinçaltınızın derinliğine yerleşir. Bir de bakmışsınız seyrettiğiniz filmin işlediği tema ile beyniniz aynı şeyleri söylemektedir. Bunun adı bilinçaltı işgalidir.

Tarih politik büyü sanatını kullanan örneklerden bolca söz ediyor. Günümüzde ise Hollywood filmleri politik, kültürel ve askeri büyü sanatının örmeklerini arzı endam ederek gösterilerini sunmaktadır.

1970’lerin sonundan itibaren, yedi milyar dolayındaki insan topyekûn, hızlı ve sağlıksız bir değişim ve dönüşüm yaşadı. Bu değişim ve dönüşümün en önemli motoru Amerikan film endüstrisinin merkezi olan Hollywood’dur. Bu merkezin kontrolünde imal edilen sinema filmleriyle televizyon dizileri tek tip insan yetiştirmek için, bilinçaltı etkilemesine yönelik projeleri çocuklardan yetişkinlere uygulamaya koydu. Çocukları erken buluğa erdiren, bilinçaltlarına sürekli cinsel içerikli algılar gönderen çizgi filmler  meydana getirildi.  

Medya sektörünün bir parçası olan Hollywood merkezli Amerikan film endüstrisi doğrudan görsel ve bilinçaltına yönelik operasyonlarıyla küresel çapta tek tip insan oluşturma hedefinde önemli ölçüde başarılı olmuştur. Buradaki en önemli nokta, kişiliğin modernite tarafından üretilmiş belli kalıpları ve anlayışı içine girmek mecburiyetinde olması ve bunun sonucunda yabancılaşma ile kendiliğinden giderek uzaklaşmasıdır. Bu uzaklaşma, modern insanın sonsuz kendini arama telaşına ve mevcut olduğu dünyanın gerçekliğinden çeşitli şekillerde kaçmasına sebep olmaktadır.

 

 

UHA Haber Merkezi - ÖZKAN KARACA

BELEDİYELER

EKONOMİ