TÜRK HARB-İŞ SENDİKASI’NDAN KARTAL’DA DÜŞÜK ÜCRET EYLEMİ

Kartal'da düzenlenen basın açıklamasında konuşan Türk Harb-İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya, “Milli savunma işçisi çok zor durumdadır. Dayanacak gücü kalmamıştır. Toplumun diğer çalışan kesimlerine nasıl çareler üretiliyorsa aynısını milli savunma işçisi olarak bizler de beklemekteyiz” dedi.

TÜRK HARB-İŞ SENDİKASI’NDAN KARTAL’DA DÜŞÜK ÜCRET EYLEMİ

Türk Harb-İş Sendikası üyeleri, ağır yaşam koşulları karşısında aldıkları düşük ücretler nedeniyle bir süre önce eylem kararı açıklamıştı. Tüm ülke genelinde düzenlenen eylemlere bugün Kartal’da bulunan üyeler de katıldı. Meydanda toplanan işçiler sloganlar atarak seslerini duyurdu.

Burada basın açıklaması düzenleyen işçiler adına konuşan Türk Harb-İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya "Malumunuz olduğu üzere faaliyette bulunduğumuz iş kolu, Milli Savunma ile İçişleri Bakanlığı'na bağı askeri iş yerleri, özel güvenlik görevlileri ve yabancı askeri işyerlerini kapsayan bir işkoludur. Uzun bir süredir, temsil ettiğimiz arkadaşlarım içinde bulunduğu ekonomik durumu her yerde dile getiriyor, herkese derdimizi anlatmaya çalışıyoruz.

Bunun için, basınımızın Ankara temsilcileri, köşe yazarları ve Savunma Sanayi üzerinde çalışmalar gerçekleştiren akademisyenlerimizle geniş çaplı bir çalıştay gerçekleştirdik. Akabinde, Cumhur ittifakının paydaşları Ak Parti ve Milliyetçi Hareket Partisinin genel başkan yardımcılarını ziyaret ettik. Bununla kalmadık, Milli Savunma Bakanımız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımıza içinde bulunduğumuz sıkıntı süreci tüm detaylarıyla paylaştık Türk-İş'ın Başkanlar kurulunda her defasında dile getirdik. En son Türk-la Genel Kurulu'nda bütün ulusal medyanın önünde de en üst perdeden kendimizi ifade ettik. Talep ettiğimiz oldukça açık ve netti. Ülkemizin geleceği ve devletimizin bekası. Ziyaretlerimizi konuştuklarımız sizin çok iyi bildiğiniz konulan bir kez de buradan paylaşmak istiyorum;

26 binden fazla üyemizin, aldıkları ücretleri günümüz Türkiye koşullarını göz önünde bulundurduğumuzda, ücretlerin çok düşük kaldığını ve hatta artık hayat pahalığı karşısında yaşanılmayacak bir durum ortaya çıkardığını aktararak, Özlük haklarında iyileştirme yapılmasını talep ettik. Bununla kalmadık gelişen ve büyüyen ülkemize omuz vererek, ülkemizin savunma sanayisinin yüzde yüz millileşmesi için emek harcayan, Ülkemizin savunma sanayisinde dışa bağımlılığını bitirmek için canla başla çalışan üyelerimizin artık geçinemez bir noktaya geldiğini anlattık.

Ve hatta tabiri caizse bıçağın kemiği parçaladığını, arkadaşlarımızın en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz noktaya geldiğini, sürekli artan ev kiralarının, durmadan zamlanan rafların ve önüne geçilemeyen akaryakıt fiyatlarının karşısında ezildiğini ifade ettik. Ayrıca arkadaşlarımızın, ağır yaşam koşullarına karşı koyabilmek için mesai bitiminde merdiven altı tekstil atölyelerinde terzilik yaptığını, çeşitli restoranlarda matokurye ve düğün salonlarında garson olarak ek iş yaptıklarının altını üstünü çizerek belirttik.

Bunların yanı sıra, askeri işyerlerimizde çalışan birbirinden kıymetli, yetişmiş, yetenekli ve tecrübeli arkadaşlarımızın yaşadıkları geçim sıkıntılarından dolayı, ya istifa edip özel şirketlere geçtiğini ya da gönülsüz bir şekilde emekliye ayrıldıklarını ifade ettik. Ve bu durumun da askeri fabrika tersanelerimizin geleceğini tehlikeye atacağını ve neredeyse iş göremez bir hale geleceğini üstüne bastıra bastıra belirttik. Hatta asıl beka sorunun bu olduğunu defalarca ifade ettik. Bu süreçleri işletirken. EYT'nin yasalaşmasıyla da 2023 yılı içerisinde 2 bin 705 arkadaşımızın emekliye ayrıldığını, 2024 yılının başında 2 bine yakın arkadaşımızın emekliye ayrılacağını anlattık.

Çünkü, ekonomik koşullar altında ezilen... Bu ülkenin tankını yürüten, uçağını uçuran, gemi ve denizaltılarını yüzdüren, Fırtına obüslerini üreten, stratejik iş yerlerimizin güvenliğini sağlayan ve en önemlisi bir gece ansızın gelebiliriz cümlesini kurmamıza vesile olan arkadaşlarımızın yaptıkları aynı işin karşılığının özel sektör ve vakıf şirketlerinde çalışan işçilere göre daha düşük olduğunu bu yüzden İşyerlerimizden ayrıldığını aktardık.

Bunların yanı sıra, bir başka beka sorunumuz olan ve maalesef her geçen gün giderek büyüyen, önüne alınmazsa eğer daha da büyük problemlere yol açacak olan, birbirinden kalifiye arkadaşlarımıza çeşitli aracılar vesilesiyle yurt dışından teklifler geldiğini bu yüzden iş kolumuzda her geçen gün artan beyin göçlüne yenilerinin eklendiğini belirttik. Bunun da sürdürülebilir bir durum olmadığı ikazını yaptık.

Bu anlattıklarımın yanı sıra, 9 Mayıs 2023 tarihinde imza altına alınan son kamu çerçeve protokolü lie kamuda hiçbir vasıf gerektirmeyen işlerde çalışanların bile, bu saydığım İşleri yaparak ülkemize değer katan, yüksek bilgi ve birikime sahip işçi ve mühendislerimizle aynı ücreti alır hale geldiğini açıkladık. Hatta bir adım daha ileriye gidiyorum! Masa başında oturarak origami sanatını geliştirenler, boş zamanlarını değerlendirmek için kağıt uçaklar yapıp uçuranlar f-16'ları uçuranların bir buçuk iki katı maaş alır hale gelmiştir.

Bununla birlikte... Kamu toplu iş sözleşmelerinin yürürlük tarihindeki farklılık nedeniyle, yürürlüğü Ocak ayında başlayan toplu is sözleşmeleri ile mart ayında başlayan toplu iş sözleşmeleri arasında oluşan ücret farkının da bir başka hak kaybına ve adaletsizliğe neden olduğunu, bu durumda kamu İşçileri arasında bir ayrıma sebebiyet verdiğini hatta yaşanan sürecin hiç istemediğimiz bir şekilde iş bangını olumsuz etkileyeceğini ifade ettik. Ayrıca, yıllardır üzerine basa basa ifade ettiğimiz gelir Vergisindeki adaletsizliğin giderilmesi için çalınacak hangi kapı varsa çaldık, söylenecek ne söz varsa söyledik.

Türk Harb-iş Sendikası olarak, 53 yıldır durmadan, duraksamadan emeğin ve emekçinin yanında yerimial alarak, hakkı savunan bir anlayışla yolumuzda yürüyor, bu anlayışla atacağımız adımları bir bir atıyoruz. Bizim tek derdimiz bu kutsal topraklara bir halel gelmemesi, büyüς να güçlü devletimizin dara düşmemesi ve elbette ki, bu ülkenin öz evlatları olan arkadaşlarımızın kendi öz yurtlarında rahat bir yaşam sürmesini sağlamaktan ibarettir. Bu anlamda, ülke bizim, devlet bizim, emek bizim diyor ve tüm Türk Harb-ls Sendikamızın fertlerini saygıyla selamlıyorum. Yolumuz, bahtınız açık olsun!" diyerek sözlerine son verdi.

İSTANBUL (UHA) - ARZUM TANPINAR

BELEDİYELER

EKONOMİ