Yazar Yusuf Tosun, kayıp kuşağa ithaf ettiğini belirtiği kitabın önsözünde yazı-eylem hayatının temel dinamiklerinden birinin de kuşağına olan sevgisi, vefası, sadakati ve de en önemlisi özlemi olduğunu, bu nedenle daha önce de kuşağıyla ilgili duygu ve düşüncelerini mektup formatında, Kayıp Kuşağa Mektup adıyla kitaplaştırdığını, bu vesileyle lise ve üniversite 1990’lı yıllar- kuşağıyla kurduğu dostlukların bir ömür devam ettiğini ve halen de genişleyerek yol aldığını ifade ettikten sonra; "Ama en önemlisi bu uzun soluklu yolculukta elde kalan tecrübelerin, tehlikelerin, tehditlerin, deneyimlerin, heveslerin, hatıraların, hüzünlerin, hayal kırıklıkların, acıların, sevinçlerin… kayıt altına alınıp gelecek kuşaklara aktarılması" gerektiğinin altını çiziyor.
Yusuf Tosun, öykülerin yazılış serüvenini "Uzun süredir, yazmış olduğum öyküler var heybemde. Bu öykülerden bir kısmı matbu, bir kısmı da dijital platformlarda yayınlandı. Bir kısmı ise yayınlanmayı bekliyor. Taslak aşamasındaki bazı öyküler de yeniden yazıldı. Doğum aşamasındakiler ise sırasını bekliyor. Yazılmış öykülerin tekrar gözden geçirilip bir bütün olarak kitap formatında yayınlanması ise bu vakte nasip oldu" şeklinde dile getirdi.
Yazar böylesi bir niyet ve de heves ile öykü türünde bir çalışma ile özelde kuşağını genelde ise tüm okurları selamlıyor. Kitaptaki öykülerin bir kısmı üniversite kapılarında eylemleşen başörtü mücadelesini, bir kısmı Duvardibi Mektebinde Oblomov ile birlikte demlenen hayaller ve akabinde tüm İslam coğrafyasını kanatları altına alan idealleri, bir kısmı da Niçe’nin üst insanını üst aşklaştıran öykülerini konu alıyor.
İSTANBUL (UHA) - ÖZKAN KARACA
SON YAZILAR