CUMARTESİ ANNELERİ MEHMET ALİ ABAK’IN FAİLLERİNİ SORDU

Cumartesi Anneleri ve Kayıp Yakınları 779.Haftada Mehmet Ali Abak'ın faillerini sordu.

Cumartesi Anneleri Mehmet Ali Abak’ın faillerini sordu

Cumartesi Anneleri,”Kayıplar bulunsun failler yargılansın” oturma eylemlerinin 779.haftasında 14 Ocak 1995 tarihinde kaybedilen Mehmet Ali Abak’ın faillerini sordu.

Diyarbakır Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı anıtı önünde basın açıklamasında bulunan kayıp yakınları, “Mehmet Emin Abak Mardin’in Kızıltepe ilçesinin Eroğlu köyünde yaşar. Mardin Kızıltepe arası toplu taşıma şoförlüğü yaparak geçimini sağlar. Olay günü evin ihtiyaçlarını götürmek üzere köye gider. Jandarma tarafından gerçekleştirilen köy baskınında gözaltına alınır. Gözaltına alındıktan 18 yıl sonra cenazesine ulaşılır” açıklamasında bulundu. 

Halil Abak: Oğlumu Hasan Atilla Uğur gözaltına aldırdı 

Mehmet Ali Abak’ın babasının ifadesine yer verilen açıklamada, “Oğlum Mehmet Emin Abak ile yeğenim Mahmut Abak, Mardin Kızıltepe arası toplu taşıma araçlarının şoförlüğunü yapıyordu. İşlerinden izinli oldukları bir günde Kızıltepe’de iken onlara telefon açtık. Evin ihtiyaçları için un ve yağ istedik aynı gün öğleden sonra saat 14.30 gibi eşyalarla beraber köye geldiler. Saat 15.40 sularında ise dönemin Kızıltepe Jandarma İlçe Komutanı Hasan Atilla Uğur ile Mardin merkezde görevli Üsteğmen Eşref Çakmak ile beraberindeki askerler köye operasyon yaptı. Oğlum Mehmet Emin Abak ile yeğenim Mahmut Abak’ı gözaltına alarak köyde bulunan bir eve götürerek işkence yapmaya başladılar” ifadeleri yer aldı. 

Bizler işkence çığlıklarını duyduğumuz halde korkudan ses çıkaramadık

Bizler işkence çığlıklarını duyduğumuz halde korkudan ses çıkaramadık diyen Halil Abak, “Askerler tüm köylüyü çamura yatırarak başımızı ayaklarıyla çamurun içinde eziyordu. Yaşadığımız bu duruma dahi itiraz edemiyorduk. Askerler Yeğenim Mahmuťa çok ağır işkence yaptı, yeğenimin cesedini battaniyeye sarılı olarak çıkardılar. Köye yapılan operasyonun nedenini askerlerden sorduk bize verdikleri cevap “Siz teröristlere ilaç yardımında bulunmuşsunuz oldu. Rütbelilere tüm köyü arayabileceklerini, herhangi ilaç yardımı yapılmadığını söylememize rağmen, askerler işkenceye devam etti” dedi. 

Yeğenimin bir hafta sonra cenazesini aldık

Askerlerin yaptığı işkencelerde yeğeni Mahmut Abak’ın yaşamını yitirdiğini aktaran Halil Abak,” Askerler odadan çıktığında Mahmut’u battaniye içinde taşıdılar. Oğlum Mehmet Emin ise iki özel harekâtçının kolunda halsiz bir şekilde götürüldü. Bir hafta sonra yeğenimin Mahmut’un cenazesini Tilzërin köyündeki bir su kuyusunun yüzüne çıktığını gören jandarma, cenazeyi Kızıltepe Devlet Hastanesi’ne getiriyor. Görgü tanıkları yeğenim ile oğlum M. Emin’in aynı kuyuya atıldığını söylüyorlar.Oğlum ile yeğenimin kullandığı aracı, Tilzerin köyüne yakın boş bir arazide yakılmış halde bulduk. Yaşanan vahşetten sonra askerler bu sefer malımızdan vazgeçmemizi ve korucu olmamızı istedi. Koruculuk sistemini kabul etmediğimiz için askerler sürekli köye gelip bizleri tehdit etmeye başladılar. Malımızı mülkümüzü köyde bırakarak göç etmek zorunda kaldık. Göç ettikten sonra askerlerin köyü yaktıklarını öğrendik” ifadelerini kullandı.

Tüm sanıklar hakkında beraat kararı verildi, dosya kapandı

Abak Ailesi, söz konusu zorla kaybedilme vakası ile ilgili resmi makamlara dilekçelerle başvuruda bulunur. Ancak soruşturma makamları tarafından M. Emin ABAK’ın bulunması ve faillerin yargılanması için uzun bir süre etkili bir soruşturma yürütülmez. Mahmut ABAK’ın bulunduğu kuyuya yakın yerde 2013 yılında köydeki kuyularda yapılan kazıda, Mehmet Emin ABAK, Abdurrahman OLCAY ve Abdurrahman COŞKUN’un cenazesine ulaşıldı. 

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 20 Temmuz 2014 tarihinde aralarında M. Emin ABAK ve Mahmut ABAK’ ın öldürülmesi dâhil toplam 22 sivil insanın infaz edilmesinden dolayı 9 sanık hakkında iddianame hazırlandı. Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın duruşımasına daha başlamadan Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından dava, güvenlik gerekçesi ile Ankara’ya nakledilir. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam eden davanın 09 Eylül 2019 tarihinde görülen son duruşmada, 1992-1996 yılları arasında 22 kişinin infaz edilmesi veya zorla kaybedilmesinden dolayı yargılanan tüm sanıklar hakkında beraat kararı verildi ve dosya kapatıldı.

DİYARBAKIR (UHA) - ROJAN MAMO

BELEDİYELER

EKONOMİ